Bologna’yı çok sevdim! Kızıl, obur ve akıllı şehir Bologna.  Sanki Roma’yı alıp kompakt hale getirip daha da lezzetlendirmişler gibi. Şehrin merkezi küçücük, ara sokaklarda kaybolmak çok zevkli, şehrin dokusunu görmeye, havasını koklamaya 2 gün yeterli geldi bana, ama yemekleri tatmaya, doymaya… bir ömür yetmeyebilir, öyle lezzetli!

Aperativo benim en sevdiğim “A” lardan. Bologna’da akşamüzeri bir çok restoranda yemek öncesi alacağınız içeceklerin yanında size minik ikramlar getiriyorlar. Yaşasın Aperativo saati! Yaşasın o saatte içilen Aperol Spritz ve ikramları!

Biblioteca Salaborsa şehir kütüphanesi hemen şehrin göbeği Piazza Maggiore’nin yakınında eski bir sarayın içerisinde. Dışının eskiliğinin aksine içerisi çok modern. En güzel kısmı yerde cam var ve siz aşağıda süregelen arkeolojik kazıyı görebiliyorsunuz. (Pazar günleri kapalı)

Cafe Terzi – Kahveleri çok güzel, çok çeşitli. Zaten bu çeşitliliğiyle sıyrılıyor diğer Cafe’lerden. Kruvasanına da bayıldım. Ayaküstü bir kahve için uğramalı mutlaka. (Pazar günleri kapalı, planlar ona göre yapılsın)

Çikolata severler için; Venchi Cioccogelateria! Çikolataları bayaaaaa güzel! Cacao & Hazelnut truffle favorim. Ben krep yedim, biraz seviyorum krep.

Dondurma sevenleri de unutmuyor ve buraya çağırıyorum! “La Sorbetteria Castiglione” adresimiz, yerimiz, yurdumuz…

Eğik Kuleler / Torre Degli Asinelli şehrin simgesi adeta. Bu kulelere yaklaşık 450 merdivenle çıkıp şehri tepeden görebilirsiniz.

Fırınlar inanmayacaksınız ama İtalya denilince ilk aklıma gelen şeylerden benim. 🙂 Bologna için; Panificio Atti Bologna ve Panificio Amando Priori. Panificio Atti Bologna oranın en eski fırınıymış. İkisinde de bir Roma fırını havası – Roma fırını havası: sıcacık ve incecik dilim pizza satılan fırın – olmasa da, tatlı, tuzlu, kruvasan türevleri muhteşem. Taze makarna da alınabilir. (Pazar günleri kapalı)

Gamberini‘nin tatlıları pek bir meşhur ama ben bir şekilde minik sandviç türevleriyle kahvaltı edip, kahve içmeye abone oldum. İster oturarak, ister ayakta kısa bir kahve molası için olsa da Bologna’nın bu ennn eski ve renkli pastanesine uğramanızı tavsiye ediyorum.

Hatıra olarak her gittiğim şehirden mutlaka magnet ve kar küresi alırım. Bologna’nın magnetleri çok iştah açıcı! Tortellini başta olmak üzere bir sürü yemek figürü var.

Information (Tourist) – Piazza Maggiore’de bulunan turist information office’e mutlaka uğrayın. Çünkü adeta bir festival şehrindesiniz. Her gün bir ya da birkaç etkinlik, festival bir şey var. Ben öylesine gittim ve “City Wine Day” diye bir etkinlik flyer’ı sayesinde bir kütüphane avlusunda, lokaller ile birlikte Pazar güneşi altında çeşit çeşit şarap ve meze yeme, güzel anlar biriktirme şansına nail oldum.

Joker olarak birkaç restoran söyleyeceğim. Vaktiniz çok ise ya da özel olarak önerdiğim yerlerde yer bulamaz iseniz yemek için. Osteria del Podestà, Manicò ve Ristorante da Fabio. (Tüm linkler foursquare listemde var, aşağıda da onun linki var)

Konaklama için seçtiğim Alpergo Drapperie‘nin yeri muhteşemdi, hem tüm restoranların olduğu yerdeydi, hem de ferahtı. Oda ve dekorasyon da çok tatlı, çok çok memnun kaldım. Fiyatı da gayet uygundu, bu nedenle sanırım odalar çok önceden doluyor. Otelin köpeği Cioccolata kalp ben.

La Prosciutteria Firenze/Bologna – Ben buraya bayıldım, şansa keşfettim. Akşamüstü yemek öncesi uğrayın mutlaka, bir “standart tabak” isteyin, yanına da Chianti. Efsane. Bahsettiğim tabakta 3 çeşit şarkuteri var, peynir çeşitleri, meyve, ızgara patlıcan, kabak, kurutulmuş domates, enginar, yanına ekmekler… Sunumu falan da çok güzel. Yine bir yemek anlatımı ve ben yine kendimden geçtim.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Mercato yani market/pazar var iki tane mutlaka gezin, Mercato Di Mezzo ve Mercato delle Erbe. Özellikle Elbe daha lokal. İkisinin de içinde restoranlar var aynı zamanda. Alışveriş de yapın, peynir, kahve yanına biscotti falan.

Neptün Çeşmesi / Fontana di Nettuno hemen Piazza Maggiore‘nin yanında ve birlikte şehrin en en orta noktasında bulunuyorlar.

Osteria Del’Orso çok güzel ve salaş bir yer, günlük menüsü var, özellikle öğlen yemek için gidilebilir, fiyatları uygun baya. Ev şarabı da güzel. Akşam önünde açık bir yeri var tam karşısında, orda baya öğrenciler falan takılıyorlar.

Pizza aşıkları hatta daha ötesi dilim pizza aşıklarının uğramadan geçmemesi gereken bir yer Pizzeria Due Torri. Nokta. Tam eğik kulelerin solunda kalıyor. Baya güzel, çıtır çıtır, incecik ama sulu sulu…. Offf… 2 Euro’ya dev bir dilim pizza ve siz… Benim yediklerimden özellikle Pancetta & Funghi ayrı bir efsaneydi. Bu ağız sulandıran adresi sevgili Fooduristik sayesinde öğrendim. Sağolsun, ben Bologna sokaklarında gezerken bana mesaj attı ve çeşitli taktikler verdi. Gitmeden mutlaka onun yazısını da okuyun derim >> http://www.fooduristik.com/bologna-yeme-icme-onerileri/

Revak yani Porticio diye bırakamayacağım cümleyi kıyamadım; şimdi böyle bütün binaların alt kısımları içerde bu nedenle üstü kapalı bir yürüyüş yolu oluşturuyor bunlar, bunlara da Revak deniyor. Yağmur bile yağsa umrunuzda olmaz Bologna’da, karşıdan karşıya geçmediğiniz sürece bunların altında şehri gezebilirsiniz. Portico di San Luca 3.5 km uzunluğu ile pek bir meşhuru. Bu rotayı yürürseniz siz de Madonna di San Luca tapınağına ulaşıp şehri yine tepeden görebilirsiniz.

Sırlar! Bologna’nın sırları var; kimi kaynakta 7, kimi kaynakta 10 tane olduğu söyleniyor! Bunlardan en kolay erebileceklerinizden biri: Neptün heykeline kütüphaneye yakın tarafta siyah bir taş var, ordan baktığınızda heykeltraşın, zamanın kardinalinin heykelde modifikasyon talebine aslında nasıl isyan ettiğini görebilirsiniz. Biraz gizemli oldu ama sır işte, ilginizi çekiyorsa araştırın ya da ben belki bir yazı yazarım 🙂

Şarküteri ürünleri efsane Bologna’nın. Parmigiano Reggiano, Prociutto Crudo, Pancetta… Domuz yemeyenler parmesan ve bilimum peynir çeşitleriyle midelerini bayram ettirirken, yiyenler kendilerini İtalya’nın en güzel şarküteri ürünlerinin ana vatanında transa geçecekler. Tamburini & Simoni iki tane meşhur şarkuterici zaten kokuları takip ederseniz kendinizi burada bulacaksınız 🙂 Tamburini’nin önünde aperativo zamanı veya sonrası yemek için masaları var, baya popüler bir yer.

Tagliatelle & Tortellini & Lasagna en önemli makarnaları. Tagliatelle ve lasagna ragulu yani Bologna’lı olmayanların deyimiyle Bolognese soslu yeniyor. Tortellini için de iki spesyal var biri adaçayı&tereyağlı diğeri de “brudo”lu yani taze etsulu var. Bunların hepsi meşhur neyi nereye sığrırırsınız bilemiyorum, ara öğün şart Bolonya’da kısa kalıyorsanız! 🙂 Tagliatelle için Trattoria Del Rosso & Trattoria Anna Maria. Rosso daha salaş, ben sevdim. Sahibi madam çok cool duruşlu, hesabı istediğinde gidiyorsun, yanında ödüyorsun, bazı müşterilerle sohbet falan da ediyor. (Kalabalık etmemek için yazıyı, resmi aşağıya koydum.)

Ulaşım için şehre havaalanından Aerobus var 6 Euro’ya. Seferleri çok sık  ve normalde tren istasyonuna gidiyor ama ben merkeze daha yakın bi yerde indim, 15 dk yürüdüm şehrin meydanına gitmek için. Tren istasyonundan yürümek ise  20-25 dk civarı sürüyor. Dönüşte de tren istasyonunun tam önünde durağı, oradan bilebilirsiniz.

Üzüm, şarap, üzüm… Sangiovese bölgenin üzümü ama bir Toscana Chianti’si de bölgeye çok uzak değil ve erişilebilir.

Via Piella – Bologna’nın bir de küçük Venedik durumu var, Via Piella’ya gittiğinizde minik bir pencere var ordan bakın, binaların arasında su var. Aynı zamanda Bologna’nın bir diğer sırrı olarak geçiyor.

Yakınlarda da gidilecek bir sürü yer var; Modena & Parma, Floransa, Venedik, Verano, Ravenna. Bu bağlantıyı kullanarak hangisine kaç dakikalık tren ile gidebileceğinizi bulabilirsiniz. Çok vaktiniz yoksa 15dk’lık yolculukla yarım günlük bir Modena turu yapabilirsiniz. Bu turun bir boy büyüğü ise günübirlik Parma gezisi. Benim zamanım uzun derseniz de yarım saatlik hızlı tren ile Floransa’ya gidip Floransa ve civarında birkaç gün geçirebilirsiniz. Bologna’ya uçmak, Floransa’ya uçmaktan çok daha hesaplı. Ravenna yakınlarda özellikle mozaikleri ile ünlü. Verona’ya da giderseniz en az 2 gün geçirmeyi düşünün derim, Garda Gölü’nü de görebilirsiniz bu rota ile. Doymadım, doyamadım Bologna sana!

Zerocinquantouno çok şeker bir sokakta bulunan yemek sonrası yüksek masalarında oturup birer kadeh şarap içilebileceğiniz bir yer. Aynı sokakta bir de restoranı var. Tatlı yemek isterseniz restoran kısmında çok güzel sufle yanına mascarponeli bir tatlısı var, menüde en üstte “I tortini di cioccolato” sanırsam.  Tatlı yenecek yer restoran kısmı, bar olanın biraz ilerisinde, ikisi de aynı sokakta)

A’dan Z’ye verdiğim tüm adreslere ve daha fazlasına foursquare listemden ulaşabilirsiniz.