Rota Thassos,  yani Taşöz. Adı da Türkçe'den geliyor mermer yatakları ile dolu bu adanın…  Bir de yemyeşil, en yeşil Yunan adalarından, her yer çam ağacı, yollarda burnunuzda çam kokuları…

Madem instagram fotolarının altında, bloglarda yazdığımız üzere kalpler hep gittiğimiz yerlerde kalıyor, Thassos eksik mi kalsın? E hadi ona da bir parça kalp… Bölünerek çoğalıyoruz biz Türkler adeta gezdikçe! Şaka maka kalbi bırakmayı hakediyor Thassos, yani öyle dalgaya vurdum diye güzel değil sanmayın, harika, muhteşem. Sadece benim biraz sarkastikliğim tuttu bugün 🙂

Nasıl Gidilir?

Thassos'a direk gidiyorsanız kendi aracınızla İpsala sınır kapısından geçerek, Keromoti üzerinden feribot ile gitmek en hızlı yöntem. Limenas'a yanaşan feribot yaklaşık 30-40 dakika sürüyor. Ama tek seçenek bu değil, adaya Kavala'dan da feribot kalkıyor. 1 saat 15 dakikada Skala Prinos'a yanaşan bu feribotun en büyük avantajı arabasız kolayca ulaşılabilir olması. İstanbul'dan otobüse binip, Kavala'da inip, direk Thassos'ta  bulabilirsiniz kendinizi. Yine de sonrasında adada araç kiralamanız tavsiye ederim, kiralamayacağım derseniz de ada içerisinde otobüslerle birkaç eurolar mertebesinde paralara ya da taksi kullanarak gezinebilirsiniz…

Nerede Kalınır?

Thassos'un çevresi yaklaşık 140km. Yavaş yavaş etrafını turlarsanız 2 saatte başladığınız yere dönebilirsiniz. Tam bir merkezileşme yok diyebilirim, her kasabası ayrı güzel, ayrı ayrı yapılacak şeyler var her yerde. Tek bir yerde kalmak yerine tüm kasabaları mümkün olduğunca gezmenizi görmenizi öneririm. Nispeten büyük ve küçük kasabalar var, hepsinin keyfi ayrı. Nerede kalırsanız kalın tekrar söylüyorum; oraya çakılı kalmayın.

Limenas, Keromoti feribotlarının yanaştığı liman, aynı zamanda bir nevi merkez. Ben burada kalmadım ama kalmak için ideal. Özellikle canlı gece hayatı ve güzel plajlara yakın olması sebebiyle iyi bir alternatif.

Limenaria da yine aynı şekilde tercih edebilecek 2. bir kasaba. Hem buradaki restoranlar da fazlasıyla güzel, otele ouzo sonrası yayan gidilebilir.

Skala Potamias adanın doğusunda meşhur plaj Golden Beach'e  sahiplik eden kalabalık, canlı, yüksek talep gören bir Thassos beldesi.

Panagia, en meşhur dağ köylerinden biri Thassos'un. Tam bizim köylerin havasında, çok daha bakımlı ve kahvelerinde kadınlı – erkekli sohbetlerin döndüğü, sımsıcak ve şirin bir atmosfere sahip. Nispeten daha yüksekte kaldığı için serinliği açısından tercih edilebilir.

Skala Marion küçük bir balıkçı kasabası. Burada bulunan restoranlar hep denizin kenarına masa atmışlar. Gittiğim tarihlerde bütün ada çok kalabalık olmasına rağmen, burası sakin küçük bir kasaba olarak hafızama kazındı.  Sakinlik arayanlara…

Skala Prinos konaklamanın diğer yerlere nazaran daha ucuz olduğu ama cansız bir yer. Bir gece erken yola çıkmaya karar verince yer bulamayıp bu kasabada konaklamıştım, çok tavsiye etmediğim bir yer olarak dursun. Aracınız yoksa sıkılabilirsiniz.

Ne yemeli?

Thassos bir çok Yunan adası gibi bir yemek cenneti, özellikle de deniz ürünü sevenlere… Kalamar, ahtapot, kalamar, barbun, kalamar…  İster ouzo'nun yanına meze gibi, ister makarna üzeri yanına şarap ile.

Ara sıcak olarak favorilerimi yazıyorum, tabii ara sıcak dediysem porsiyonlar istisnasız çok büyük ana yemek kadar, onu da vurgulamış olayım… Peynir dolgulu kabak çiçeği kızartması, pitarakia – yoğurtlu kabak kızartması, Feta peynirli patlıcan, bouyourdi – peynirli domatesli güveç, her türlüsünden saganaki, peynir, karides, midye…. Ne yerseniz yiyin damak tadınıza hitap edecek.

Adaya yaklaşırken feribotla yer yer yüksek rakımlı oluşu sizin de dikkatinizi çekecektir, bunun bir uzantısı olarak adada oğlak eti meşhur. Ada aynı zamanda ot çeşitliliği olarak da geniş bir yelpazeye sahip olduğu için, bu adadaki hayvanların etini daha lezzetli hale getiriyor. Özellikle Panagia, Kazaviti, Maries gibi dağ kasabalarında kuzu ve oğlak yemenizi tavsiye ederim. Adanın kokoreçi de dillere destan. İçine sararken ciğer koyuyorlar.

Ne içmeli?

Ouzo eşliğinde güneşi batırmadan dönmeyin. Benim favorim mavi Barbayanni, rakısever kesimin de damak tadımıza en yakın bulduğu Ouzo'dur.

Tsipouro ise Ouzo'yu anımsatan bir içecek olmakla beraber Ouzo'dan farkı ise içindeki alkolün tamamen doğal olması.

Retsina; çam kokulu hafif bir sofra şarabı sayılabilir, çam kokusu içindeki reçineden geliyor. Soda ile de karıştırılır, sek de içilir. Çam kokulu Thassos'ta daha bir keyifli gelir.

Beyaz Şarap; adada şarap üretimi de oldukça yaygın, uygun fiyatlı sofra şaraplarından bol bol için.

Frappe içmeden plaj kenarında dönmeyin. Buz gibi kahve deniz sonrası muhteşem gelecek.

Mythos'tan bahsetmesem olmaz, Yunanistan'ın en meşhur bira markası. Ben çok seviyorum.

Nerede yemeli?

Özellikle tavsiye vermem gerekirse 3 tane keşfim ve 1 tane de hayal kırıklığım var.

Limenaria – To Limani Restaurant

To Limani Thassos'ta akşam yemeği yediğim en güzel restoran. Hele yemeğin yanındaki canlı müzik! Yunanca, Türkçe şarkılar çalınıyor gece boyunca.

Karides Saganaki ve kalamarı muhteşem. Roka salatasını da çok güzel hazırlamışlardı. Bol peynir, incecik kabuklu kurutulmuş domates ve yaban mersinli. Rezervasyonsuz giderseniz yer konusunda sıkıntı olabilir, gitmeden önce "gavriloslimani@gmail.com" adresine yazıp rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Aliki Beach – Beautiful Alice

Beautiful Alice benim için piyango gibi oldu, çünkü hem popüler bir yer değil, hem de sebebini anlamadığım bir şekilde foursquare'de puanı oldukça düşük.  Benim puanım ise çok yüksek, Thassos'taki 1 numaram.  Güleryüzlü garsonlara, muhteşem manzaraya ve samimi ortama sahip bu mekana Thassos'a giderseniz mutlaka uğrayın. Kalamar tava, feta peynirli patlıcan ve greek salad hepsi çok güzeldi, hele o bebek kalamarlar…  Yanında da bir kadeh retsina, kendi üretimleriymiş. Sıcağın altında, buz gibi ve içimi çok hafifti. Çok keyif aldım.

Skala Marion – Armeno Restaurant

Armeno'da bir çok yerin aksine günlük taze balık çıkıyor. Izgara karides çok başarılıydı. Kabak kızartması, tzaziki ile beraber geldi. Peynir Saganaki de lezzetliydi. Neredeyse denizin içinde yiyorsunuz, ortamı da keyifli ve romantik.

Limenas – Simi Restaurant

Simi Thassos'un merkezi Limenas'ta. Özellikle bouyourdi, doldurulmuş kırmızı biber ve közlenmiş patlıcanı çok beğendim. Kalamar ise sıradandı. Her daim önü kalabalık, özellikle kalabalıksanız rezervasyon yaptırmayı ihmal etmeyin.

Ne yapılır?

Kuzey Ege'deyiz unutmayalım, o yüzden her yer yemyeşil, Thassos ise ekstra yeşil…  Yeşil ile mavinin buluştuğu her noktada kendinizi denize bırakın, düşüncelerinizi ve endişelerinizi de…  İster yüzün, ister dalın, ister tekne turuna çıkın…
Ben tabii ki ilk etkinlik olarak en sevdiğimden başlayacağım… güneşi batırmak… Limenas'taki Karnagio bar, güneşi batırırken içeceğini yudumlamak ve puflarda nerdeyse denizin uzerinde yayılmak için ideal. Erken giderseniz biraz yukarısındaki kliseyi ziyaret etmeyi unutmayın, onun da muhteşem bir manzarası var.

Giola Thassos deyince ilk akla gelen, anlatıla anlatıla bitirilememiş ve efsane güzel fotoğraflara sahip bir lagün. O yüzden anlatmadı demeyin diye anlatmak zorundayım. Güzelim masmavi denizin, kayalıklarla buluştuğu yerde doğal bir havuz oluşmuş. Siz de bu doğal havuzda yüzme fırsatı buluyorsunuz. Evet fikir olarak çok güzel ancak burada herhangi bir tesis yok ve ulaşım için aracınızı tepede bırakıp 20 dk kadar yürüyorsunuz dimdik ve taşlı bir yoldan. Sonrasında hele yüksek sezonda geldiyseniz inanılmaz bir kalabalık, sıcak ve bulanık bir su karşılıyor sizi. Suda durmazsanız pişersiniz, suda durursanız üzerinizden insanların atlamasını izlersiniz. Ben içim rahat etmedi en çok bahsedilen yerden kusur kalacağım diye eziyetli olacağını bile bile gittim 🙂 Çok aklınızda kalacaksa gidin tabii ama anlattığım sebeplerden dolayı kesinlikle bir tam gününüzü buraya planlamayın.

Aliki Beach adanın güneydoğusunda muhteşem renkli bir denize sahip iki koydan oluşan bir plaj, biz gittiğimizde çok kalabalıktı, hiçbir tesiste yer yoktu. Zaten tesisler ilk koyda bulunuyor, ikinci koy ise arkeolojik kalıntılara ev sahipliği yapıyor. Sakince olduğunda daha güzeldir diye düşünüyorum. Tesislerin hepsi birbirine benziyor yaklaşık adam başı 2-3€'ya bir şezlong kapabilirsiniz kendinize. Aliki koy olduğu için dalgasız bir deniz, bana sahile yakın kısımları fazla ılık bile geldi. Pırıl pırıl, akvaryum gibi bir denizi var.

Heralde çok gezecek durumum olmasaydı adada tek gideceğim beach La Scala olurdu.Hem denizin kenarında, hem de çam ağaçlarının gölgesinde kaliteli ve mesafesi yeterli şezlongları var. Çeşme'nin, Bodrum'un en güzel plajlarından birinde hissediyor insan kendini, en önemli fark et ete değilsiniz ve kazıklanmıyorsunuz. Şezlong için herhangi bir ücret talep edilmedi. Yediğinizi, içtiğinizi ödüyorsunuz, fiyatlar gayet uygun. Bunun dışında önceden rezervasyon gerektiren localar var. Loca başına 60-70€ harcamanız gerekiyor. Kalabalık gruplar için çok avantajlı. Denizi muhteşemdi diyemem ama insan sanırım Thassos'ta olunca şımarıyor, başka yerde olsa bayıla bayıla girilir anlatılır denizi de.

 

Thassos'un en uzun plajı olan Golden Beach, Skala Potemia'dan kuzeydeki Skala Panagia'ya kadar uzanıyor. Benim gittiğim gün maalesef çok dalgalıydı deniz, ama kumu çok güzel neredeyse beyaz ve incecik. Upuzun kumsalda yürüyüş yaparak bronzlaşmak da hoş bir seçenek oluyor. Ama tabii tesisler olsa da burası biraz daha halk plajı havasında.

En güzelini sona sakladım. Marble Beach nam-ı diğer Yunan Maldivleri'ne hoşgeldik, hoşgördük! Thassos'taki mermer yatakları sağolsun, bembeyaz mermer çakıl taşları denizin rengini tıpkı tropik bir adanın denizinin rengine dönüştürmüş. Marble Beach deyince ilk tarif edilen ve daha güzel bir denizi olan, ama tesisi olmayan bir plaj. Bir ilerisindeki plaj ise "Porto Vathy Marble Beach" diye geçiyor ve çok iyi bir tesisi var. Orijinal Marble Beach kadar olmasa da yine de muhteşem. Ayrıca burada yerleşip isterseniz diğer beach'e sadece denize girmek icin yayan geçebilirsiniz. Plajların ikisinin de yolu biraz meşakkatli olsa da kesinlikle gidin derim.

 

Buralar dışında Psilli Ammos, Papalimani, Livadi de not alıp gidemediğim ama yoldan  geçerken görüp aklımın fazlasıyla kaldığı plajlar.

Thassos'ta tekne turları düzenleniyor, özellikle el değmemiş koyları keşif için günlük ya da 4 saatlik ve küçük gruplara özel turlara katılabilirsiniz.

Ne alınır?

Zeytin ve çam ağaçlarıyla karşılıyor sizi ada, dolayısıyla tabii ki zeytin, zeytinyağı, retsina başta geliyor alınabilecekler arasında. Balı da çok güzel adanın. Biberiye, nane, kekik gibi baharatlarla, çay çeşitlerini de unutmayın.

Etnik şallar, plaj elbiseleri, çantaları, el dokuması yastık kılıfları ise tekstil alternatiflerinden.

Yazıda geçen tüm mekanlara Foursquare listemden ulaşabilir, sorularınız olursa yorum yazabilirsiniz.