Bence tesadüf diye bir şey yoktur, boşuna değil adının harflerinin yerlerini değiştirdiğinizde AŞK olması bu güzelim kasabanın.
Her büyük aşk gibi ulaşması zahmetli, zor ve belki de zor olduğu için hala bu kadar güzel. Uçak ile Antalya üzerinden giderseniz 200km., Dalaman üzerinden ise 150km. Antalya yolu Finike itibariyle virajlarıyla aşkınıza kavuşma heyecanı yaşatırcasına midenizde kelebekler uçuracak cinsten.
Mersin… Mersin dedim ve Mersin’e has bütün o muhteşem lezzetleri sollayarak benim aklıma ilk gelen şey tabii ki tantuni, yok değil? Künefe de tam aynı anda geldi. Evet, sanırım bu yazımı bir öğün olarak ele alıp yemek üzeri tatlı ile gerçekleştirmeliyiz sohbeti.
Mersin’de tantuni denince önerilen bir çok yer olsa da bütün o sözü edilen yerleri denemiş biri olarak ben Memoş Tantuni‘yi tek geçiyorum.
Tantuni nedir peki?
Oldum olası sevdiğim dizi ve filmlerin çekildiği yerlere gitmeye ya da tam tersi aşık olduğum destinasyonlarda geçen filmleri izlemeye bayılmışımdır. Bozcaada da benim gönül bağımı çoktan kurmuş olduğum herşeyden önce bir “ada”.
Bozcaada’da bugüne kadar bir çok film çevrilmiş aslında ama bunların son dönemde en çok akılda kalanlarından biri “Bir Küçük Eylül Meselesi”. Ben adadan ötürü filmi izlediğim senaryoyu yaşadım. Filmin hitap ettiği izleyici kitlesinin kısıtlı olduğunu düşünmekle birlikte Bozcaada aşıkları için kutsal sayılabilecek görüntüler ve anlar içerdiğini es geçmemem gerekiyor. Özleyen, yaz sonu gelmiş olmasına rağmen ada ile vedalaşamayanlar izlesin…
Yazım filmi izlememiş olanlar için spoiler içerebilir dikkat!
İnsan her yeri yazar da kendi şehri söz konusu olunca sessiz kalır mı böyle?
O kadar çok seviyorum ki İstanbul’u – karmaşasıyla beraber, evet! – size anlatamam hem ne çok sevdiğimi, hem de neden sevdiğimi. Ama sanırım evde olmanın dezavantajıyla kendi hayatıma dalıyorum genellikle, kaçıyor potansiyel İstanbul anları.
Gelibolu’dan İstanbul yönünde ilerlerken yolda kuzu pirzola hayalleri kurulmaya başlandı ve yola bu hayaller ile dolup taşarak devam edildi. Kilo ile pirzola yapan yer araştırmalarım sonucu soluk Erdoğan Yıldız Restaurant’ta alındı.
Yeşillik içerisinde, kamelyalar, hamaklar bulunan temiz bir mekan burası. 2 adet tavşanın sürekli masanın etrafında sempatik tavırlar içinde bulunmaları, göbeklerinin üzerlerine yatıp atılan ekmeklerden yemeleri kabul etmeliyim ki beni olumlu etkilemiştir.
Gezi Giz'i 